YKS Veli Rehberi: Çocuğunuza "KöSTEK" Değil, "DESTEK" Olmanın 5 Yolu

Sınav yılı sadece öğrencinin değil, tüm ailenin sınandığı bir yıldır. Veliler olarak, çocuğunuzun geleceği için en az onlar kadar kaygılı ve heyecanlısınız. Elinizden gelenin en iyisini yapmak istiyorsunuz.

Ancak bazen, iyi niyetle söylenen bir söz veya yapılan bir davranış, "destek" olmak yerine "köstek" olabilir. "Hadi oğlum/kızım ders çalış" baskısı, "Komşunun kızı kaç net yapmış?" kıyaslaması, çocuğunuzun motivasyonunu artırmaz; tam tersine, kaygısını ve sizden uzaklaşmasını artırır.

Pi Koçluk olarak biz, bu sürecin bir "aile takımı" oyunu olduğuna inanıyoruz. Peki, bu takım oyununda bir ebeveyn olarak sizin rolünüz ne olmalı?

İşte çocuğunuzla aranızdaki ilişkiyi koruyarak bu süreci yönetmenin 5 yolu:

 

1. "Puan"ı Değil, "Çaba"yı Takdir Edin

 

En sık yapılan hata: "Deneme nasıl geçti? Kaç net yaptın?" Bu soru, öğrencinin tüm değerini "sonuca" bağlar. Neti düşük geldiğinde, kendini sadece başarısız değil, aynı zamanda sizin gözünüzde "değersiz" hissedebilir.

Doğru Yaklaşım (Süreci Övün):

  • "Bugün programına sadık kalarak 2 saat çalıştığını görmek beni mutlu etti."

  • "Bu konuyu anlamak için ne kadar çabaladığını görüyorum."

  • "Deneme sonucun ne olursa olsun, gösterdiğin emekten gurur duyuyorum." Sonucu değil, çabayı takdir ettiğinizde, çocuğunuz sonuçtan korkmayı bırakır ve denemekten çekinmez.

 

2. Kıyaslamayı Bırakın ("Elalem" Faktörü)

 

"Kuzenim tıp kazandı...", "Arkadaşının oğlu senden daha çok çalışıyor..." Bu cümleler, çocuğunuzu motive etmez. Sadece onun özgüvenini yıkar ve "Yeterince iyi değilim" hissine kapılmasına neden olur.

Doğru Yaklaşım (Bireyselliği Kabul Edin): Her öğrencinin "parmak izi" (Pi Koçluk felsefesi) farklıdır. Her çocuğun temeli, öğrenme hızı, güçlü ve zayıf yönleri farklıdır. Onun tek rakibi komşunun kızı değil, dünkü kendisidir. Onun kendi potansiyelini maksimize etmesine odaklanın.

 

3. Güvenli Alan Sağlayın (Ev, Sınav Kampı Değildir)

 

Eğer evde sürekli ders konuşuluyorsa, çocuğunuzun "nefes alacak" alanı kalmaz. Mola verdiğinde (örn: salonda oturduğunda) suçluluk hisseder.

Doğru Yaklaşım (Yuva Hissini Koruyun): Ev, bir "sınav kampı" değil, çocuğunuzun "güvenli limanı" olmalıdır. Molalar, ders çalışmak kadar önemlidir. Birlikte yemek yerken veya çay içerken sınav dışında konular konuşun. Bırakın zihni dinlensin. Dinlenmiş zihin, daha iyi öğrenir.

 

4. Sorumluluğu Ona Bırakın (Mikro-Yönetimden Kaçının)

 

"Programın neresindesin?", "Kaç soru çözdün?", "Telefonu bırak!" Bu sürekli kontrol (mikro-yönetim), sorumluluğu çocuğun üzerinden alır ve sizin üzerinize yükler. Siz "polis" olursunuz, o "kaçak". Bu, ilişkiyi yıpratır.

Doğru Yaklaşım (Güven Gösterin): Bu onun sınavı ve onun sorumluluğu. Siz sadece "destekleyici" rolde olun. "Programını yapmana veya kaynak bulmana ihtiyacın olursa buradayım" deyin ve geri çekilin. Sorumluluğu alan çocuk, iç disiplin geliştirmek zorunda kalır.

 

5. Profesyonellere Güvenin (Rol Ayrımı Yapın)

 

En önemlisi: Siz "anne" ve "baba"sınız; "koç" veya "öğretmen" değil. Çocuğunuza koçluk yapmaya çalıştığınızda (programını takip etmek, onu sorgulamak), asıl rolünüz olan "ebeveynlik" (sevgi, şefkat, güven) rolünü kaybedersiniz.

Doğru Yaklaşım (İşi Uzmanına Bırakın): Bırakın o "sevimsiz" işi (veri analizi, program takibi, hesap sorma) profesyonel bir koç yapsın. Pi Koçluk gibi bir sistemle çalıştığında, koç "veriyi" ve "stratejiyi" yönetir. Size sadece asıl göreviniz olan "anne/baba" olmak kalır.


Bu zorlu süreçte çocuğunuzla olan değerli ilişkinizi korumak ister misiniz? Strateji ve planlama yükünü Pi Koçluk'un uzman koçlarına bırakın. Siz çocuğunuza sadece sevgi ve destek verin. Bir koçun süreci nasıl profesyonel yönetebileceğini görmek için ücretsiz tanışma seansımıza katılın.

[Ücretsiz 30 Dakikalık Veli & Öğrenci Tanışma Seansı için Tıklayın]

Bloga dön

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın.